
İnsanlar neden anlaşılmak ister, insanları anlamak için neler yapabiliriz
İnsanlar anlaşılmak ister çünkü bu, temel bir psikolojik ihtiyaçtır. Anlaşılmak, birinin bizi gerçekten dinlediğini, duygularımıza ve düşüncelerimize değer verdiğini hissetmek, varlığımızın kabul edildiğini ve onaylandığını gösterir. İşte birkaç temel sebep:
İnsanlar Neden Anlaşılmak İster?
- Aidiyet Duygusu İçin
Anlaşılmak, bir gruba veya kişiye ait hissetmemizi sağlar. “Beni anlıyorlar” düşüncesi, yalnız olmadığımızı gösterir. - Duygusal Güvenlik İçin
Anlaşıldığımızda yargılanma korkusu azalır. Daha rahat, daha açık olabiliriz. - Kendini Değerli Hissetmek İçin
Düşüncelerimiz ve hislerimiz karşı tarafça anlaşıldığında, kendimizi önemli ve değerli hissederiz. - Bağ Kurmak İçin
İlişkilerde derinlik, karşılıklı anlayışla kurulur. Bu hem romantik ilişkilerde hem dostluklarda geçerli.
İnsanları Anlamak İçin Neler Yapabiliriz?
- Aktif Dinleme Yapmak
- Sadece duymak değil, gerçekten dikkatle dinlemek.
- Karşındakinin söylediklerine odaklan, sözünü kesme.
- Göz teması kur, başını sallayarak ya da mimiklerle ilgini belli et.
- Empati Kurmak
- Onun yerinde olsaydım nasıl hissederdim?
- Kendi bakış açımızı değil, onun bakış açısından olaya bakmaya çalışmak.
- Önyargılardan Kaçınmak
- Hemen etiketleme yapmadan dinlemek.
- Kendi değer yargılarımızla değil, karşıdakinin gerçekliğiyle yaklaşmak.
- Soru Sormak ve Açıklık İstemek
- “Bunu biraz daha açabilir misin?”
- “Bu konuda nasıl hissettin?” gibi sorularla derinleşmek.
- Sabırlı Olmak
- Herkes kendini ifade etmekte aynı derecede rahat değildir.
- Anlamak zaman ve dikkat ister.
İnsanları anlamaya çalışmak aslında bir iyilik hali yaratır. Daha az çatışma, daha çok bağ, daha güçlü ilişkiler ortaya çıkar.
İstersen bu konuda örnek senaryolarla ya da hikâyelerle devam edebilirim. Ya da bu konuyu bir yazı haline getirmek ister misin?
İşte “gerçek hayatta” karşınıza çıkabilecek 4 farklı senaryo ve her birinde insanları anlamak için kullanabileceğiniz püf noktaları:
Senaryo 1: Üzgün Arkadaş
Durum: Yakın bir arkadaşınız son zamanlarda iş yerinde enerji kaybı ve motivasyonsuzluk yaşıyor. Sık sık şikâyet ediyor ama çözüm önerilerine kapalı görünüyor.
Ne Yapabilirsiniz?
- Sessizce Dinleyin:
- Telefonu bir kenara bırakın, göz teması kurun.
- Ara sıra “Anlıyorum”, “Devam et lütfen” gibi sözlerle dinlediğinizi gösterin.
- Duygularını Yansıtın:
- “İş yerinde kendini yıpranmış ve değersiz hissediyorsun gibi geliyor, doğru mu?”
- Böylece hem anladığınızı gösterir hem de ona kendi duygusunu fark ettirirsiniz.
- Çözümden Çok Paylaşımı Önceliklendirin:
- Hemen “Şunu yapmalısın” demeyin; önce ne anlatmak istediğini paylaşmasına izin verin.
- Çözüm önerilerine geçmeden önce “Bunun senin için en can alıcı yanı ne?” diye sorun.
Senaryo 2: İş Arkadaşıyla Proje Toplantısı
Durum: Toplantıda bir iş arkadaşınız projedeki riskler konusunu öne sürüyor, ama siz “olumsuz düşünüyorsun” diyerek onu kestirip atıyorsunuz.
Ne Yapabilirsiniz?
- Ön Yargıları Kaldırın:
- “Sen hep karamsar bakıyorsun” demek yerine, ona alan açın.
- “Projede hangi riskleri özellikle önemsiyorsun?” diye sorun.
- Somut Örnek İsteyin:
- “Bu riski daha önce nerede gözlemledin?”
- Böylece hem ne demek istediğini tam anlarsınız hem de duyguları geriye değil somut gerçeklere dayalı konuşulur.
- Ortak Zemin Kurun:
- “Bu riski ben de görüyorum; peki bu durumda nasıl bir önlem alabiliriz?”
- Hem onun fikirlerini önemsediğinizi gösterir hem de çözüme yönlendirir.
Senaryo 3: Aile İçi Anlaşmazlık
Durum: Ailenizde fikir ayrılığı nedeniyle sohbetler sürtüşmeli ilerliyor.
Ne Yapabilirsiniz?
- “Ben” Dilini Kullanın:
- “Sen hep yanlış yapıyorsun” yerine “Ben, senin bu davranışını anlamakta zorlanıyorum” deyin.
- Karşınızdaki savunmaya geçmez, sizi anlamaya açılır.
- Duygu ve İhtiyaçları Keşfedin:
- “Bu konuda seni en çok ne rahatsız ediyor?”
- Arkadaşınızın/familyanızın temel ihtiyacını (saygı, güven, anlaşılma) bulmaya çalışın.
- Özetleyerek İlerleyin:
- “Yani, sen şöyle hissediyorsun ve ihtiyacın şu…” diye toparlayın.
- Hem iletişim netleşir hem de yanlış anlaşılmalar azalır.
Senaryo 4: Romantik İlişkide Küçük Bir Tartışma
Durum: Partneriniz ev işlerinin paylaşımı konusunda sitem ediyor, siz ise “Sen de yardım etsen yeter” diyerek işi kapatıyorsunuz.
Ne Yapabilirsiniz?
- Aktif Dinleme Soru-Cevap Döngüsü:
- “Bu konuda tam olarak neleri adil bulmuyorsun?” diye sorup dinleyin.
- Cevabı aldıktan sonra “Anlıyorum, akşam işten yorgun geldiğinde ev işi sana ekstra yük oluyor” diyerek tekrar edin.
- Şeffaf Beklenti Paylaşımı:
- “Ben işte uzun saatler çalışınca eve gelince gerçekten dinlenmeye ihtiyaç duyuyorum. Birlikte nasıl bir düzen kurabiliriz?”
- Beklentileriniz netleşince ortak çözüm kolaylaşır.
- Küçük Adımlarla Başlayın:
- “Bir hafta boyunca her gün ben bulaşıkları, sen çamaşırları yapabilir misin?” gibi somut protokoller belirleyin.
- İş bölümünü net yazılı hale getirmek, her iki tarafın “anlaşılmasını” de pekiştirir.
Bu hikâyelerde ortak püf noktaları şöyle özetleyebiliriz:
- Aktif Dinleme: Karşınızdakini yargılamadan gerçekten dinleyin.
- Empati ve Yansıtmalar: Hissettiklerini kendi cümlelerinizle tekrar edin.
- Açık Sorular: “Evet/Hayır” yerine “Nasıl?”, “Neden?” soruları yöneltin.
- “Ben” Dili: Suçlayıcı değil, kendi algı ve duygularınızdan konuşun.
- Somutlaştırma ve Özetleme: Konuşmayı somut örneklere dayandırıp özetleyin.
Bu yöntemleri günlük hayatta uyguladıkça hem iletişiminiz derinleşir hem de insanlar kendilerini daha rahat ifade ederler. Dilersen, bu stratejileri bir iletişim kontrol listesi hâline getirip mobilde veya kâğıtta taşıyabileceğin pratik bir rehber de hazırlayabilirim.